ve (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basına kapalı düzenlenen “Türkiye-Avrupa Birliği, Bilim, Araştırma, Teknoloji ve Yenilik Yüksek Düzeyli Diyalog 2. Toplantısı”na katıldı.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Kacır, Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nın, ikili ilişkileri daha odaklı bir şekilde, en üst mercilerden ele almayı amaçlayan bir mekanizma olduğuna işaret ederek, toplantı çerçevesinde AB ile ikili ilişkileri en üst seviyede ele alarak önemli ve kapsamlı bir gündem etrafında verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi.
“Önemli istişarelerde bulunduk”
Kacır, bilim ve teknoloji politikaları, sanayinin yeşil ve dijital dönüşümü, Türkiye’nin AB fonlarından daha etkin yararlanması, bilim ve AR-GE ile ilgili AB yapılarına katılımının artmasının da aralarında yer aldığı konularda önemli istişarelerde bulunduklarını belirterek, şunları kaydetti:
Ülkemizin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunu artırabilmek amacıyla önerilerimizi ve iyi uygulama örneklerimizi karşılıklı olarak paylaştık. Bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarımızdaki önceliklerimizi ortaya koyduk. Yeşil ve dijital dönüşüm alanında son dönemde kaydettiğimiz ilerlemeleri paylaştık. İkiz dönüşümde ortak hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için ‘Ufuk Avrupa’ ve ‘Dijital Avrupa’ başta olmak üzere ‘Birlik’ programları ile ‘Katılım Öncesi Yardım Aracı’ arasındaki sinerjinin artırılması gerekliliğini ele aldık.
Son olarak inovasyon eko-sistemlerimizin entegrasyonunu sağlamak amacıyla teknoloji transferi ve girişimcilik alanında işbirliği fırsatlarını değerlendirdik.
“Teknolojide öncü Türkiye’yi inşa ettik”
Bakan Kacır, milli teknoloji hamlesi doğrultusunda, Türkiye’nin AR-GE ve inovasyon altyapısını adım adım güçlendirerek teknolojide öncü Türkiye’yi inşa ettiklerini dile getirdi.
Bilimde, teknolojide ve inovasyonda uluslararası işbirliklerini bu vizyonun olmazsa olmaz bir parçası olarak gördüklerine dikkati çeken Kacır, şunları söyledi:
Bu bakış açısıyla araştırmacılarımıza, girişimcilerimize, sanayicilerimize ve KOBİ’lerimize Avrupalı ortaklarıyla beraber çalışma imkanı sunan AB programlarına katılımı ve bu programların sunduğu imkanlardan en üst düzeyde yararlanmayı stratejik öncelik olarak belirledik. 2003 yılından bu yana aktif olarak yer aldığımız AB Araştırma ve Yenilik Programlarında son yıllarda elde ettiğimiz başarılar, Türkiye’nin Avrupa araştırma ve inovasyon ekosisteminin önde gelen paydaşları arasında olduğunu gösteriyor. Türk araştırmacılar ve yenilikçi firmalarımız, bu programlardan etkin faydalanmamızda en fazla katkı sağlayan aktörler.
Araştırma ve inovasyon alanında, Avrupalı ortaklarımızla somut işbirliğimizin örnekleri arasında dünyanın en büyük sivil AR-GE programı Ufuk Avrupa’da ülkemizin başarı grafiği yer alıyor. 2021-2027 yıllarını kapsayan Ufuk Avrupa Programı’nda, 2021 yılından bu yana 1107 Türk yürütücünün dahil olduğu 486 proje aracılığıyla 243 milyon euro hibe desteğini Türkiye’ye kazandırdık. Buna ilave olarak, çok ortaklı projelerde koordinatör olarak yer alan kuruluş sayısını da 40’a yükselttik. 700 milyon euroyu aşan fon büyüklüğüyle yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere, AR-GE, teknoloji transferi ve ticarileştirme projelerini destekleyen Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), AB-Türkiye arasındaki bilim, teknoloji ve inovasyon işbirliğini kuvvetlendirmede kilit rol üstlenmekte.
“Dijital Avrupa programında Türkiye’nin yer alması için çalışıyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, geçen yıl Türkiye’nin Dijital Avrupa programına katıldığını anımsattı.
2053 net sıfır emisyon hedefi
Araştırma ve inovasyon ekosistemi, planlı endüstri alanları, girişimcilik kültürü ve nitelikli insan kaynağıyla küresel bir üretim üssü haline gelen Türkiye sanayisinin, her geçen gün Avrupa değer zincirindeki güçlü rolünü perçinlemeye devam ettiğine dikkati çeken Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu:
Güneş paneli, beyaz eşya, ticari araç, düz cam ve çimento gibi birçok alanda Avrupa’da lider konumda olan sanayimizin rekabetçiliğini korumak ve 2053 net sıfır emisyon hedefimizi hayata geçirebilmek amacıyla ikiz dönüşümü her daim ajandamızın en üst sıralarında tutuyoruz. Bu kapsamda stratejilerden yol haritalarına, projelerden destek programlarımıza kadar proaktif bir politikayı hayata geçirdik.
Bakanlıklarımızın koordinasyonunda hazırladığımız “Yeşil Mutabakat Eylem Planı” ile “Avrupa Yeşil Mutabakatı”na uyum sürecindeki stratejik adımlarımızı belirledik.
AB ile ihracatımızın yüzde 12,7’sine karşılık gelen, alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin sera gazı salımının azaltılması için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının desteği ve ilgili paydaşlarımızla birlikte yol haritalarımızı hazırladık. TÜBİTAK tarafından tasarlanan ‘Sektörel Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’ ile ekonomimiz için hayati öneme sahip, birçok sektöre temel girdi sağlayan ve karbon emisyonu açısından öne çıkan demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, plastik ve kimya sektörlerindeki sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettik.
750 milyon dolarlık bir finansman
Bakan Kacır, diğer yandan yeşil dönüşümü başarı ile gerçekleştirmelerine imkan sağlayacak finansman altyapısını da oluşturduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
Dünya Bankasıyla işbirliği içerisinde hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’yle sanayimizin yeşil dönüşüm odaklı gerçekleştireceği yatırımlar ve teknoloji geliştirme çalışmaları için 750 milyon dolarlık bir finansmanı harekete geçirdik.
“Gümrük Birliğinin revizyonu bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır”
Bakan Kacır, Türkiye’nin güçlü AR-GE ve teknoloji ekosistemi, nitelikli nüfusu ve yenilikçi girişimcileri ile Avrupa’nın kalbinde yer aldığını belirterek, Avrupa ve Türk Araştırma Alanı’nın entegrasyonunu sağlamak adına somut işbirliği mekanizmaları geliştirdiklerinden bahsetti. Bu mekanizmaları ve programları sadece Türkiye’ye kazandırdıkları fon ve finansal olanaklar olarak değerlendirmediklerini vurgulayan Kacır, konuşmasını şöyle tamamladı:
Aynı zamanda Türk ve diğer Avrupalı paydaşları bir araya getiren, birlikte çalışmaları için fırsat sağlayan yapılar olarak görüyoruz. Bu nedenle Türk araştırmacılarımızın, mühendislerimizin ve yenilikçi firmalarımızın diğer Avrupalılarla birlikte çalışmalarını teknoloji ve AR-GE transferlerini kolaylaştırmak adına yapay engelleri kaldırmamız elzem. Avrupa’nın inovasyon ve teknoloji ekosistemine dinamizm ve ivme kazandıran genç araştırmacılarımız ve girişimcilerimiz için vize muafiyetinin kritik öneme haiz olduğunu belirtmek istiyorum.
Aynı zamanda Gümrük Birliğinin mevcutta yaşanan sıkıntılar ve küresel ticarette yaşanan gelişmeler dikkate alınarak revizyonu, Türkiye ile AB arasında karşılıklı ticaretin ortak fayda temelinde daha ileriye taşınması için bir tercihten öte zorunluluk halini almıştır. Bu kapsamda Avrupalı ortaklarımızla karşılıklı somut girişimlerimiz ve çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye’nin AB ile sürdürülebilir, güçlü, tam üyelik hedefiyle uyum içinde olan, bilimsel ve teknolojik işbirliğine dayalı taahhüdü, karşılıklı ilerleme ve ortak refah elde etmeye yönelik gösterdiği özverinin bir kanıtıdır.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
GÜNDEM
11 Kasım 2024SPOR
11 Kasım 2024GÜNDEM
11 Kasım 2024SPOR
11 Kasım 2024SPOR
11 Kasım 2024GÜNDEM
11 Kasım 2024GÜNDEM
11 Kasım 2024